VanTarafGazetesi - Van Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı 1’inci meclis toplantısını
gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan
başkanlığından yapılan toplantı Van Gölü özel gündemiyle başladı.
Katılımın yoğun olduğu birleşimde oylamayla 17-24 Haziran tarihlerini bu
yıldan itibaren Van Gölü Havzası Farkındalık Günleri olarak kutlanmasına
karar verildi. 1 hafta boyunca sürecek olan etkinliklerde toplantılar,
çevre duyarlılığının artması için temizlik çalışmaları ve bilgilendirme
çalışmaları yapılacak.
‘BİR NEFES OLABİLİRİZ, BUNU BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’
Meclis üyeleri dışında sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de
katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediyesi
Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, Van Gölü’nün Türkiye’nin, bölgenin ve
Van’ın en büyük değerlerinden biri olduğunu söyledi. Van Gölü çevresinde
yaşayan 1 milyonu aşkın vatandaşın doğrudan veya dolaylı olarak bu
ekolojik tahribatın sorumlusu olduğunu dile getiren Özgökçe, her gün
insan müdahalesiyle, insan eliyle tahribata uğrayan ekosistemin yine
ancak insan çabası, ortak aklı ve vicdanıyla onarılabileceğine vurgu
yaparak, “Bu bilinçle, ekolojik yaşama dost bir farkındalıkla
yaklaştığımız sürece bu kadim topraklarda yaşayan tüm canlılar için bir
nefes olabiliriz, bunu birlikte başarabiliriz. Ne yazık ki bu ekolojik
tahribatın en görünür olanı bugün yanı başımızda insana, doğaya, her
türlü canlıya nefes olabilen, yüzlerce endemik bitki türü ile ekosistem
için büyük bir öneme sahip olan Van Gölü’dür. 3 bin 713 kilometrelik
yüzölçümü ve 457 metre derinliğiyle Türkiye’nin en büyük gölü olan Van
Gölü havzası içerisinde barındırdığı tarihi ve doğal güzellikleri ile
birçok kez uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmasına rağmen bugün
karşı karşıya kaldığı durum Van için, Van kentinin ve Van Gölü
havzasının geleceği açısından içler acısı bir durumdadır” dedi.
‘VAN GÖLÜ YOK OLMANIN EŞİĞİNDE’
Van Gölü’nün insanoğlunun eliyle kirletildiğini yineleyen Özgökçe, “2004
yılında 12 ülkeden, 26 bilim insanı tarafından dünyadaki iklim
değişikliği ve küresel ısınmaya ilişkin yapılan Paleo-Van adlı araştırma
sonuçlarına göre; 600 bin yıllık bir tarihe sahip olan Van Gölü bugün,
evsel, endüstriyel, biyolojik atıklar ile yine sulak alanları
betonlaştıran ve yapılaşmaya açılan, ekoloji düşmanı politikalarla; yani
doğrudan bizlerin eliyle bir yok oluşun eşiğinde. Ekosisteme yönelik bu
tahribat devam ederse Van Gölü’nün 25 yıllık bir ömrü olduğunu söylüyor
bilim insanları. Van Gölü’nün çevresinde yaşayan 1 milyonu aşkın
yurttaşlar olarak, kurumlar olarak doğrudan ve dolaylı olarak bu
ekolojik tahribatın sorumlusuyuz” diye konuştu.
‘VAN GÖLÜ SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR’
Van’da iki dönem milletvekilliği yaptığını da hatırlatan Özgökçe,
konuşmasına şöyle devam etti: “Van Gölü’nün yaşadığı ekolojik tahribata
karşı bütün ekosistemi etkileyebilecek çapta, Van Gölü'ne, coğrafyasına
ve havzasına yönelik koruyucu önlemleri içeren aktif bir eylem planı
hazırlayıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduk. Yine bu amaçla
parlamento kürsüsünden hem Van’daki kamu kurumlarına, hem de hükümete ve
Bakanlıklara Van Gölü’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri
konusunda birçok kez çağrıda bulunduk. Ancak Van Gölü’nü Koruma Kanun
Teklifimiz reddedildiği gibi ne yazık ki çağrımız da görmezden gelindi.
Bugün burada Haziran ayı meclisimizin ilk oturumunu bizler için siyaset
üstü bir mesele olması gereken nefesimiz Van Gölü gündemi ile
başlatıyoruz. Bizler Van Büyükşehir Eşbaşkanları olarak Van Gölü’nü hem
Van kentinin dinamikleriyle hem de Van Gölü çevresinde yer alan il, ilçe
ve yine bu alanda çalışma yürüten, ekolojik tahribatı kendisine dert
edinen sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarının tüm temsilcilerinin
dahil olduğu bir ortak akıl ile çözmeye hazır olduğumuzu vurgulamak
isterim. Van, bizden bunu bekliyor ve biz de Van Gölü’nü yaşatmak,
nefesimiz olan Van Gölü’ne ses olmak ve Van Gölü’nü kurtarmak için uzun
vadeli ve kalıcı bir eylem planını sizlerin de tanıklığında devreye
koymak istiyoruz. Bölge ekosisteminde yaşamın sürdürebilirliğinin
sağlanabilmesi için bugün sadece bu bir başlangıç. Van Gölü’nü kurtarmak
adına Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları olarak üzerimize düşen tüm
sorumlulukları yerine getirmenin çabası içinde olacağımızın bir kez daha
bilinmesini isterim.”
Toplantıya katılan Van Çev-Der Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kalçık ve Van
Borusu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi de birer konuşma yaptı. Konuşların
ardından meclis üyeleri söz hakkı alarak önerilerini sundu.
#VANGÖLÜNEFESİMİZDİR HASHTAGİ TT OLDU
Büyükşehir Eşbaşkanları Bedia Özgökçe Ertan ve Mustafa Avcı ayrıca dün
sosyal medya hesapları üzerinden #VanGölüNefesimizdir hashtagını açarak,
haftanın önemine dikkat çekti. Kısa sürede Türkiye’nin gündemine giren
konu birçok siyasetçi ve bilim insanından da destek buldu.
gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan
başkanlığından yapılan toplantı Van Gölü özel gündemiyle başladı.
Katılımın yoğun olduğu birleşimde oylamayla 17-24 Haziran tarihlerini bu
yıldan itibaren Van Gölü Havzası Farkındalık Günleri olarak kutlanmasına
karar verildi. 1 hafta boyunca sürecek olan etkinliklerde toplantılar,
çevre duyarlılığının artması için temizlik çalışmaları ve bilgilendirme
çalışmaları yapılacak.
‘BİR NEFES OLABİLİRİZ, BUNU BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’
Meclis üyeleri dışında sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de
katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediyesi
Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, Van Gölü’nün Türkiye’nin, bölgenin ve
Van’ın en büyük değerlerinden biri olduğunu söyledi. Van Gölü çevresinde
yaşayan 1 milyonu aşkın vatandaşın doğrudan veya dolaylı olarak bu
ekolojik tahribatın sorumlusu olduğunu dile getiren Özgökçe, her gün
insan müdahalesiyle, insan eliyle tahribata uğrayan ekosistemin yine
ancak insan çabası, ortak aklı ve vicdanıyla onarılabileceğine vurgu
yaparak, “Bu bilinçle, ekolojik yaşama dost bir farkındalıkla
yaklaştığımız sürece bu kadim topraklarda yaşayan tüm canlılar için bir
nefes olabiliriz, bunu birlikte başarabiliriz. Ne yazık ki bu ekolojik
tahribatın en görünür olanı bugün yanı başımızda insana, doğaya, her
türlü canlıya nefes olabilen, yüzlerce endemik bitki türü ile ekosistem
için büyük bir öneme sahip olan Van Gölü’dür. 3 bin 713 kilometrelik
yüzölçümü ve 457 metre derinliğiyle Türkiye’nin en büyük gölü olan Van
Gölü havzası içerisinde barındırdığı tarihi ve doğal güzellikleri ile
birçok kez uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmasına rağmen bugün
karşı karşıya kaldığı durum Van için, Van kentinin ve Van Gölü
havzasının geleceği açısından içler acısı bir durumdadır” dedi.
‘VAN GÖLÜ YOK OLMANIN EŞİĞİNDE’
Van Gölü’nün insanoğlunun eliyle kirletildiğini yineleyen Özgökçe, “2004
yılında 12 ülkeden, 26 bilim insanı tarafından dünyadaki iklim
değişikliği ve küresel ısınmaya ilişkin yapılan Paleo-Van adlı araştırma
sonuçlarına göre; 600 bin yıllık bir tarihe sahip olan Van Gölü bugün,
evsel, endüstriyel, biyolojik atıklar ile yine sulak alanları
betonlaştıran ve yapılaşmaya açılan, ekoloji düşmanı politikalarla; yani
doğrudan bizlerin eliyle bir yok oluşun eşiğinde. Ekosisteme yönelik bu
tahribat devam ederse Van Gölü’nün 25 yıllık bir ömrü olduğunu söylüyor
bilim insanları. Van Gölü’nün çevresinde yaşayan 1 milyonu aşkın
yurttaşlar olarak, kurumlar olarak doğrudan ve dolaylı olarak bu
ekolojik tahribatın sorumlusuyuz” diye konuştu.
‘VAN GÖLÜ SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR’
Van’da iki dönem milletvekilliği yaptığını da hatırlatan Özgökçe,
konuşmasına şöyle devam etti: “Van Gölü’nün yaşadığı ekolojik tahribata
karşı bütün ekosistemi etkileyebilecek çapta, Van Gölü'ne, coğrafyasına
ve havzasına yönelik koruyucu önlemleri içeren aktif bir eylem planı
hazırlayıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduk. Yine bu amaçla
parlamento kürsüsünden hem Van’daki kamu kurumlarına, hem de hükümete ve
Bakanlıklara Van Gölü’ne karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri
konusunda birçok kez çağrıda bulunduk. Ancak Van Gölü’nü Koruma Kanun
Teklifimiz reddedildiği gibi ne yazık ki çağrımız da görmezden gelindi.
Bugün burada Haziran ayı meclisimizin ilk oturumunu bizler için siyaset
üstü bir mesele olması gereken nefesimiz Van Gölü gündemi ile
başlatıyoruz. Bizler Van Büyükşehir Eşbaşkanları olarak Van Gölü’nü hem
Van kentinin dinamikleriyle hem de Van Gölü çevresinde yer alan il, ilçe
ve yine bu alanda çalışma yürüten, ekolojik tahribatı kendisine dert
edinen sivil toplum örgütleri ve kamu kurumlarının tüm temsilcilerinin
dahil olduğu bir ortak akıl ile çözmeye hazır olduğumuzu vurgulamak
isterim. Van, bizden bunu bekliyor ve biz de Van Gölü’nü yaşatmak,
nefesimiz olan Van Gölü’ne ses olmak ve Van Gölü’nü kurtarmak için uzun
vadeli ve kalıcı bir eylem planını sizlerin de tanıklığında devreye
koymak istiyoruz. Bölge ekosisteminde yaşamın sürdürebilirliğinin
sağlanabilmesi için bugün sadece bu bir başlangıç. Van Gölü’nü kurtarmak
adına Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları olarak üzerimize düşen tüm
sorumlulukları yerine getirmenin çabası içinde olacağımızın bir kez daha
bilinmesini isterim.”
Toplantıya katılan Van Çev-Der Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kalçık ve Van
Borusu Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi de birer konuşma yaptı. Konuşların
ardından meclis üyeleri söz hakkı alarak önerilerini sundu.
#VANGÖLÜNEFESİMİZDİR HASHTAGİ TT OLDU
Büyükşehir Eşbaşkanları Bedia Özgökçe Ertan ve Mustafa Avcı ayrıca dün
sosyal medya hesapları üzerinden #VanGölüNefesimizdir hashtagını açarak,
haftanın önemine dikkat çekti. Kısa sürede Türkiye’nin gündemine giren
konu birçok siyasetçi ve bilim insanından da destek buldu.