Araştırmacı yazar Sema Çelik Yazdı... 6 ŞUBAT...

Gazetemizin kıymetli yazarlarından araştırmacı yazar Sema Çelik bu hafta önemli bir konuya değindi... ""6 Şubat "....

6 ŞUBAT
6 Şubat depreminin yıldönümünde;TV kanalları,haberciler,sosyal medya,bütün yazar-çizerler ve duyarlı tüm insanlarla, sözleşmiş gibi aynı şeyi konuşacağız.Çünkü deprem gelip geçmedi,olanca acısı ve yarattığı hazin sonuçlarla bütün diriliğiyle karşımızda duruyor.
Deprem sonrası kriz yönetimi ile ilgili yetkililer depremden bir süre sonra özeleştiri verdiler. Ama bu gideni geri getirmiyor.Kaldı  ki sevdiklerini kaybeden bir insanı, hangi özeleştiri tatmin edebilir?Ancak ve ancak depremden sonraki süreçte, her geçen gün o insanın yaralarını saracak adımlar atılırsa belki içine su serpilebilir.Bu anlamda bazı soruları  tekrar sorup,cevapları istemek herkesin hakkı.Çünkü biliyoruz ki Türkiye bir deprem ülkesi,6 Şubat’ı ve diğer büyük depremleri yaşamamış binler, milyonlar yarın pekala böyle bir afete maruz kalabilir 
Deprem için yapılan konut projeleri ne durumda?
Bir yılın sonunda neden hala çadırda yaşayan depremzedeler var?
Depremde kayıp olan insanların akıbeti nedir?
Sorular elbette çoğaltılabilir.Depremin yıldönümünde, bütün parti yetkililerinin bir arada ortak bir yayınla, halkın bu ve benzeri sorularına yanıt vermesi yüreklere bir nebze su serperdi.Bu seçim maratonunda birbiriyle yarış içinde olan partilerin, konu toplumsal bir acı olduğunda nasıl da ortak bir dil kullanabildiğine dair bir  demokrasi ve birlik örneği olurdu.Türkiye siyaseti için biraz ütopik kaçsa da temenni etmekten vazgeçmeyelim.Zira bizi en güçlü yapacak olan şey birlik ve bütünlük.
 Öte yandan dünya ‘’Epstein’’ gibi korkunç bir gerçeği konuşurken,depremin kayıp çocukları ile ilgili kaygı ve korkularımızın giderilmesi gerekir.Zira 1999 depreminde kayıp çocuklarla ilgili bazı gerçekler medyaya yansıdı.Konu çocuklarımızsa minimal bir olumsuzluğa bile mahal verme lüksümüz yok. Kaldı ki birilerine felaket tellalığı gibi gelse de, bu ihtimaller çok korkunç.Yani bu konunun partilerüstü bir anlayış ve ilkeyle,toplumsal bir bilinç ve vicdanla değerlendirilmesi gerekir.Hal böyleyken geçtiğimiz haftalarda İYİ PARTİ nin ‘depremde kaybolan çocuklara yönelik araştırma önergesi’nin reddedilmesini nasıl okuyalım anlamak güç.Evet kentleri ayağa kaldıralım,insanlar aidiyet duydukları topraklarına dönsün ,hayata yeniden tutunsun ama kayıplarına ne oldu bilsin.Üzerinden bir yılı geçmişken bunu bilmeye hakkı var depremzedelerin.Hatta yarın depremi yaşama ihtimali, çocuğunu kaybetme ihtimali olan her yurttaşın bunu bilmeye hakkı var.
Bir yıl uzun bir süre.Dilerim depremin ikinci yıldönümünde soracak tek bir sorumuz bile olmaz ,yalnızca kayıpları yad ederiz