HAYATIMIZIN BİLEŞENİ: STRES

TAKİP ET

Gazetemizin Yazarlarından Uzman Psikolog Hazal Şahin den önem teşkil eden bir konu ele aldı...

Teknolojinin, şehirleşmenin ve kalabalık nüfusun hızla arttığı çağımızda, toplumda ve bireyde gerginlik kaçınılmaz bir hal almaya başlıyor. Modern çağın oluşturduğu konfor aynı zamanda kendisiyle stresi ve yalnızlığı da getiriyor. Günümüzün hastalığı olarak nitelendirebileceğimiz stres, hayatımızı hiç düşünemediğimiz kadar çok etkiliyor. Özellikle başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya da yaşanan salgın hastalıklar, ekonomik sarsıntılar, mobinge maruz kalma, toplumdan soyutlaşma, bireyselleşmenin yalnızlık boyutuna gelmesi ve yorucu iş temposu gibi faktörler stresin olumsuz koşullarıyla bizleri sürekli iç içe yaşamaya itiyor. Bireysel, aile, sosyal ve iş yaşamımızın her yerinde bizlerle birlikte var olmaya devam eden stres, bireyleri olayların ve konumların şekline göre olumlu veya olumsuz bir şekilde etkileyebiliyor. 

Cücelloğulu stresi, bireyin fizik ve sosyal çevredeki uyumsuz koşullar nedeniyle, psikolojik ve fizyolojik sınırlarının ötesinde harcadığı efor olarak tanımlamıştır. Canon stresi, olumsuz çevresel etkilerden sonra bozulan fizyolojik iç dengeyi kazanmak için gerekli olan fizyolojik tepkiler olarak nitelendirmiştir. Var olan yaşam dengemizde meydana gelen değişimler, bizlerde bir belirsizlik, gerginlik, üzüntü ve endişe gibi hislerin oluşmasına ve bunun sonucunda stresin üzerimizde hâkimiyet kurmasına neden olur. Stresi doğru bir şekilde yöneten bireyler daha iyi ve ileri bir noktaya gelirken, baş etmekte zorlanan bireylerde maalesef daha fazla artarak farklı noktalara sıçramasına veya etkilenme eşiğinin daha düşük bir noktaya gelmesine sebep olabiliyor.  Günümüz koşullarına ayak uydurma çabalarımız, iş veya eğitim hayatında hedeflerimize ulaşmaya çalışırken harcadığımız efor, benimseyemediğimiz çevrede yaşamak, aile içi yenilikler veya gerginlikler, toplumsal olumsuz olaylar, pandemi süreci gibi sayabileceğimiz daha birçok olay ve koşulların baskısı stresi beslemeye devam ediyor. Doğru dozda verilen stres başarı ve sağlamlık sağlarken fazla ve sürekli hale gelen stres bireyi hem psikolojik, hem fizyolojik hem de sosyal açıdan sıkıştıran bir çembere hapsediyor. Bunun sonucunda medya gündeminde de sıklıkla karşılaştığımız şiddet, öfke patlamaları, intihar veya cinayet olayları gibi toplumsal etkisiyle birlikte; ruhsal sağlık problemleri, cinsel ilişki problemleri, mide ağrıları, kalp spazmları ve baş ağrısı gibi fizyolojik problemler maalesef ki kaçınılmaz bir hal alıyor.

Çoğunlukla doktorlardan duyduğumuz bir tavsiye vardır; stresten uzak durun! Peki, hayatımızın her anında var olan stresten uzak durmak ne kadar geçekçi bir deyim olabilir? Stresten kaçmanın yollarını aramak dahi bireyde stres oluştururken ondan uzak kalmak oldukça ütopik bir deyim olacaktır. Peki, stresle nasıl baş edebiliriz? Öncelikle yirmi dört saatlik bir gün periyodunda kendinize ayırabileceğiniz en az bir saatiniz olsun. Bu saatinizde yapmaktan hoşlandığınız aktiviteleri yapmaya çalışın ve kendinize odaklanın. Beslenmenizi kontrol altına almaya çalışarak öğünlerinizi bir düzene oturtun. Uyku saatlerinizi belli bir düzene koyun ve gün içerisinde dinlenme payı verin kendinize. Evde veya bir merkezin desteğiyle spor yapın bu ufak çaplı bir yürüyüşte olabilir. Yaşadığınız problemlerden kaçmaktan ziyade onunla yüzleşmeye çalışın. Kendinizi tanıyın ve yapabileceğiniz kadar sorumluluk üstlenin. Vereceğiniz önemli kararlarda ayrıntılı bir şekilde ele alıp ve kendinizi de gözden geçirerek karar verin. Stres yaşatan bir olay yaşadığınızda sakin kalmaya gayret edin bunun için vücut hareketlerinize odaklanıp onları kontrol etmeye çalışın, nefes alış verişlerinizi düzenleyin. Olayın en kötü noktasına odaklamaktan ziyade gerçekçi yönlerine odaklanın. Farklı açılardan da ele alarak çözümler üretmeye çalışın. Verdiğiniz karar doğrultusunda olabilecek en kötü senaryoyu da düşünerek hareket edin. Stres esnasında onu kontrol altına almanızda etkili olacaktır. Stresten kaçmanın yerine stresi doğru yönetme ve onunla baş edebilmenin yollarını aramak ve bunları hayatımıza uygulamak bizlere daha fazla getiri sağlayacaktır.