Van Ticaret ve Sanayi Odası İş Dünyası olarak böyle bir açıklama yapma zorunluluğu hasıl oldu.

Van'da hiçbir yatırım ve risk taşımayan, emeği olmayan, emek vermeden elini kolunu sallayarak başkalarının gücü ve katkılarıyla bir yerlere gelen insanlara bakıyoruz, son günlerde ne yapmak istediğini bilmeyen, her değer üretenin hakkında bilerek ve art niyetli kurnazlığı da işin içine koyarak bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar.

 Bu insanlara itibar etmek büyük bir günahtır ve vebaldir. Bu insanların tek dertleri var zaten. Geri kalmış Van İli, daha da geri kalsın. Bu niyetle hareket ediyorlar. Motivasyonları bu.

Van’da yaşayan İş insanlarını düşman ve köle gibi görerek haddini aşan, kendini bir şey sanarak sağa sola laf atan, ne istersem yaparım, asarım, keserim havalarına giren ve tavırlarında olan kişiler mide bulandırmaya başladı.. 

Bunu herkes bilsin bu İlde bilerek ya da bilmeyerek planlı bir şekilde devletin, halkın veya yetimin malını nasıl biraz daha ucuz veya bedava konarım anlayışın içinde olan kim varsa ..

Yüce rabbim o kişilere yüz bin defa bela versin. O tür şerefsizliği düşünenleri yok etsin. Bizler de o kişilerin kaşısındayız. Bu anlayışa sahibiz. buna asla kimsenin itirazı olmaz ancak herkesi de aynı kefeye koyamayız ..?

Bu tutum ve davranışlar kimin tarafından gelirse gelsin yüce Rabbim şahittir ki, yüz bin kere pişmanlık duyacaklardır.

Bizler 14 yaşından beri gece gündüz demeden namuslu ve şerefli bir şekilde çalışarak Van ilinde yüzlerce zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz..

Hiçbir kurum ya da kişinin yandaşı olmadık, kimseye yalakalık yapmadık. Başı dik bir şekilde mücadele veriyoruz. Başkanı olduğum kurumları birilerinin arka bahçesi yapmadık, doğruya doğru, yanlışa yanlış, siyaha siyah, beyaza beyaz dedik. Bundan hiç ama hiç bir zaman taviz vermedik. 7 bin yıllık ilin için.. 

Bir çok üst düzey siyasetçiyle bu İlin geleceği için şerefli bir şekilde yüzlerce kez karşı karşıya geldik. Bir yerlere gelelim diye duruşumuzdan hiç taviz vermedik. Bugüne kadar herkes araştırabilir, hep alnımızın akıyla çalıştık, alın teri döktük.

Asla hibe, teşvik ya da davetiyeli bir iş için devlet kapısında beklemedik ve almadık. 

Bunu herhangi bir duygusallık için söylemiyorum. Allah'a şükür pişman değiliz, onurumuzla yolumuza devam ediyoruz. 

Onun için bizler ne akılsısız ne de kimsenin kölesiyiz. Her gün yüzlerce aileye ve Van'a büyük katkılar veriyoruz, binlerce insana aş ve iş sağlıyoruz.

Ülkemizde nerede bir felaket olursa olsun, aynı gün hiçbir maddiyat beklemeden orada oluyoruz, aylarca tüm ekiplerimizle gece gündüz demeden samimi ve dürüst bir şekilde büyük katkılar sunuyoruz.

Bunun örneğini 6 Şubat’ta Ülkemizde meydana gelen büyük depremide yaşadık. Aynı gecede tüm ekip ve ekipmanlarımızla Adıyaman'a ulaştık, aylarca enkaz altında kalan yüzlerce kardeşimizi kurtarmak için mücadele verdik. Orada kalarak her türlü görevi layıkıyla yaptık..

2011 Van depreminde de aynı şekilde her türlü görevi yerine getirdik. Başkale’de depremde yalnız bizler tüm köylere ulaştık. Van’dan Başkale'ye çadır kent altında malzemeyi bizler bir kuruş almadan taşıdık. İlimizde falaliyeti gösteren tüm sosyal alanlarda üstümüze düşeni en üst limitlerle katkı sağlamaktayız, karşılıksız bir şekilde büyük bir gururla yerine getirmekteyiz. Hamdolsun bu büyük fedakarlıkları. görmezden gelip bizlere laf sayamazsınız …?

Durduk yere kimse moralimizi bozmaya kalkışmasın. Yetkisi ne olursa olsun haddini aşmasın, kendi işlerini yapsınlar…