Merhaba ben Sema Çelik. Vanlıyım , Sosyal Çalışmacıyım. Çeşitli sosyal hizmet kurumlarında görev ve faaliyetlerde bulundum. Türkiye ‘de tanınmış bir uzman klinik psikolog süpervizörlüğünde aile danışmanlığı eğitimi aldım.2017-21 yılları arasında okul öncesi sektöründe çalıştım, bu zaman aralığında Montessori ve Masal Terapisi eğitimleri alarak çalışma alanlarımı genişlettim.2021-23 yılları arasında kendi alanıma paralel olan Psikoloji biliminin alt öğretilerinden NLP ve Nefes Terapisi eğitimlerini tamamlayarak, kendimi geliştirmeyi hedefledim.
Eğitim ve çalışma alanının yanı sıra, bir yılı aşkın bir süredir çocuk istismarını önlemek üzerine çalışan bir dernek bünyesinde gönüllü faaliyet yürütmekte, bu konuda kamuoyu oluşturmak adına çaba sarf etmekteyim.
2022 yılı sonunda ‘’Rastgele’’ adında bir şiir kitabım yayımlandı. Arka planda devam eden edebi çalışmalarıma kişisel gelişim alanında yazdığım ‘’NLP El Kitabı’’ ve deneme türünde yazmaya devam ettiğim ‘’Her Şeye Dair’’ adındaki kitap çalışmalarıyla ilerleyen zamanlarda okurla yeniden buluşmayı hedeflemekteyim.
‘’Gelişim Hayat Boyu’’ şiarıyla bundan sonra her hafta Van Taraf Gazetesi’nde insana dair her konuda konuşmak üzere sizlerle olacağım. Saygılarımla
SEÇİM STRESİ BAŞLADI
31 Mart 2024 yerel seçimleri için geri sayım ve stres başladı. Stres diyorum çünkü ülkemizde her seçim öncesi bir stres yaşandığı hepimizin mâlumu. Aday belirleme sürecindeki kulis dedikodularından, adaylar belirlendikten sonra isimler üzerinde yapılan uzun tartışmalara, hayata geçirilsin ya da geçirilmesin belirlenen politikalardan, saha çalışmalarına, stratejik yüzlerce hamleye, hesaba kadar hem adaylar hem de seçilenler için oldukça tempolu bir dönem başladı. Seçmenin de işi sadece seçim günü sandığa gidip oy kullanmak değil.Bütün bu sürecin izleyeni, dinleyeni, karar mercii olarak seçimin hem nesnesi hem öznesi. Dolayısıyla hem etkileneni hem etkileyeni olarak. o da nasibini alıyor elbette. Ayrıca bu sefer start erken verildi, partiler adaylarını açıklamaya başladılar bile. Van’ın özelinde yarışacak iki büyük parti olduğuna hemfikiriz: AK PARTİ ve DEM PARTİ.
Bu iki partide aday belirlerken çok dikkatli olmak zorundaydı. Çünkü Van seçmenin bir kısmı hangi aday olursa olsun parti ismine oy verirken, daha büyük bir kısmı adayın kim olduğuna, daha önceki pratiklerine bakarak oy kullanacak.
DEM parti geçtiğimiz hafta sonu adaylarını kendi içinde yaptığı bir ön seçimle belirlerken, bu yükü parti yönetiminin omuzlarından almış oldu. Yine de Abdullah ZEYDAN ismi bir kesimde neden Vanlı biri seçilmedi tepkisini oluşturdu. Öte yandan AK parti ise Abdulahat ARVAS’ı aday gösterdi. Bu isim de AK partili bir kesimde partinin seçimde oy kaybına uğrayacağı kaygısını oluşturdu. Zira daha önce Erciş’te seçilen Arvas’ın güçlü bir çalışma yapamamış olması da, böyle düşünülmesine sebep olabilir. Bana göre kaygılarında haklılar. Zeydan’a karşı daha güçlü bir aday göstermesi oy oranını artırabilirdi.
Yerel seçim tamamen hizmet odaklı bir seçim olduğundan, herkesin itinayla sandığa gitmes,i partiler üstü bir anlayışla değerlendirmesi, ince elemesi gerektiği kanaatindeyim. Neticede sokağımıza dökülen asfalttan, altyapı çalışmalarına, toplu taşıma kalitesinden içtiğimiz sulara milyonlarca konu yerel yönetimlerin yetki alanlarında. vatandaş olarak kim en iyi hizmeti sunacaksa o kazansın diyorum. Doğunun incisi olan Van’ımızı kim daha da güzelleştirip cazibe merkezi haline getirecekse, ileriye taşıyacaksa o kazansın.